kadrajdakiler


Meçhule Mektup VI - Hala Adı "Balım"...



Az önce, akşam ezanları okunmuş, babam işten geldiği için annem eve çağırmış ve yemeğe oturmamız gerektiği için her akşam olduğu ve hep bir önceki akşam nerde nasıl bıraktığımızı unuttuğumuz evcilik oyunumuzun bitimini yaşadım.

Bir evcilikti anılarımız.Tatlı bir masal uydurmuştuk. Kısa süre de pembe panjurlu evin hayallerini kurmaya başlamıştık. Sonra el ele tutuşup koşar adımlar defalarca nikâh dairesinin önünden geçmiştik. Bir gün oturduk takvim açtık önümüze, en anlamlı günü işaretledik. Perdeleri bile ölçtük oyuncak cetvellerle. Sanki her şey tamdı da bir perdesi kalmıştı, çocuk aklı işte. Hala gülüyorum düşündükçe...

Sonra hayal baloncukları oluştu kafamızda. Büyüdük; anne oldum, baba oldun. Masal içinde masal anlatır-dinler olduk. Ufak bir masal kahramanı katıldı aramıza Adı “Balım”.



Balım ağlardı rüyalarımda. Kalkar, kucağıma alır o bebek kokusunu içime çekerdim. O da benim kokumu alır anne kokusu ile uykuya dalardı. Ben ise beşiğe geri koyamazdım onu. Yıllardır hasreti ile yandığım düşlerimdi o. Yatağa getirir koynuma yatırırdım. Adı gibi baldı tadı. Beyaz tenli, kömür saçlı, iri gözlü bir kız. Tıpkı bendi saçları, tıpkı sendi bakışları. Hayallerde üçtük ama her akşam ezanı ile eve döner aynı gökyüzüne bakarak aynı düşleri kurar ayrı, ayrı uyurduk.

Sonra... Sonra ne oldu bilmiyorum. Biz taşındık mahalleden. Kısa süre sonra hayallerimiz de yollarını ayırdı.

Haberini uçurdu kuşlar. Ne de çabuk pembe panjurlu evin içinde yeni bir aile kurmuştun.Ben ise yeni evcilik arkadaşımla yeni oyunlar oynuyordum.

Takvimdeki en anlamlı gün geldiğinden çok önce, kuşlar son çırpınışlarıyla göç etmişlerdi yüreğimden.

Şimdi sadece gülüp geçiyorum anılara, hayallere, masallara. Burukluk değil, mutsuzluk değil, hüzün hiç değil. Ama nerden nereye geldiğini düşününce insan, hayalleri çalınmış gibi hissediyor. Hayallerin başkasının hayalleri olmuş. Sen ise başka birinin masalındaki perisin.

Bilirsin göz bebeklerimin etrafında şeffaf hale vardır. Peri olduğumdan beri o haleler daha da belirginleşti. Gözlerim daha mutlu, sözlerim daha umutlu, hayallerim daha aydınlık görünüyor. Senin mutluluğun ile de mutlu olabiliyor bir ömür boyu mutluluklar dileyebiliyorum.

Bu mektup sana eski evcilik arkadaşım. Mutlu ol, mutlu et, her güne güçlü uyan ve sevmeyi iyi öğren ki sevilmenin değerini bilesin.

Biliyorum bu mektubu sana postalamayacağım ve sen de buraya girip bu mektubu hiç okumayacaksın. Ama korkuyorum anlatmaya ömrüm yetmezse adının masalsı bir ad olduğunu bilmeyecek diye Balım. O zaman, benden -hala hayallerimi süsleyen Balım’ a- armağan olsun yazdıklarım.

Şairin de dediği gibi;

“Başka bir şehrin sabahından başka bir dilde elveda…”

Etiketler: , ,




© 2006 kadrajdakiler | Blogger Templates by GeckoandFly.
No part of the content or the blog may be reproduced without prior written permission.
Learn how to make money online | First Aid and Health Information at Medical Health